top of page

Çirkin İstanbul ile The Museum Hotel Antakya Üzerine Tartışma

Öncelikle bu yazıyı okuyacak herkese ilk tavsiyem twitter kullanıyorsanız ilk takip etmeniz gereken hesap @CirkinIstanbul olmalı, Çirkin İstanbul geçenlerde Antakya Hotel üzerine bir twit atmıştı, bende kendisine şu şekilde bir cevap yazdım


"Projenin detaylarını bilmeden giriş yapıyorum, Tarihi mekanların hakettiği değeri görebilmesi için bu tip projeler gerçekten çok önemli. Vakıflar GM. yaptığı koruma ve restorasyon çalışmaları maalesef yetersiz, parası olan insanların bu şekilde korumaya alması gerçekten çok önemli" .


Benim cevabıma karşılık haklı olarak şunu yazdı.


"Efes Tiyatrosu'nun üzerinin de parası olan insanların yaptıracağı Efes AVM ile kapanıp korumaya alınmasını öneriyorum o halde"


Aslında Twitter'dan yine bir twit atacaktım ama bir türlü anlatacaklarımı sığdıramadım. Bu nedenle burdan bir yazı kaleme almayı düşündüm. Öncelikle şunu belirmeliyim ki Efes Tiyatrosunun üstünün AVM olma fikri gerçekten KORKUNÇ! Bu konuda size katıldığımı belirtmeliyim.


Aslında bu konu bir derya, her şekilde yorumlanabilir. Ben bu tip müdahalenin doğru olduğunu istanbulda gördüğüm örneklerden yola çıkarak veriyorum. Şöyleki Sultan Ahmet civarında birçok binanın altında sarnıç mevcut, zaman zaman binalarını yenilemek isteyenler(kentsel dönüşüm) veya binayı satın alıp Hotel yapmak isteyenler oluyor, kurallar çok net olduğu için (binanın altında tarihi eser saptanırsa herhangi bir yapı tekrar inşaa edilemez) bina sahipleri ya el altından iş yapıyor ki böyle bişey çok zor çok sağlam tanıdıklarınız olmalı, yada kimseye bildirmeden o tarihi eseri yok ediyorlar. Halbuki EAA nın yaptığı gibi her tarafta bu tip oluşumlara kontrollü izin verilmeli. Hem yapan kişi için, hem ülke için, hemde insanlık için bir kazanç. Efes için verdiğiniz örnek çok doğru bir örnek değil, efes zaten halihazırda kendi restorasyonuna yetecek parayı toplayabiliyor. Şimdi sizinle birgün buluşsak dünya kadar Sultanahmette var olan ama gezilemeyen sarnıçları gösterebilirim. Bu sarnıçlar neden gezilemiyor?. Çünkü çok küçükler(100m2 gibi) ayrıca yıkık dökük haldeler. Devlet veya belediye hiç bütçe ayırmıyor buralara. Bu nedenle buralarda yapılan Hotel veya Turizm canlandırıcı başka şeylere izin verilmeli. Örneğin 100m2 bir arsa düşünün üzerine 3 yada 4 katlı bir bina yapıyorsunuz ve sarnıca zarar vermemek için iki yapıyı birbirine değdirmiyorsunuz. Hotelinizde kalanlara eşsiz bir deneyim yaşatıyorsunuz, dışardan bir sürü insan görmeye geliyor, bu nedenle sarnıca bakım yapıyorsunuz, bakım yaptığınız için belkide tarihi 100 yıl geleceğe taşıyorsunuz.


Yanda Görüldüğü gibi yapı tarihi eserden kopuk vaziyette. Şimdi gelgelelim EAA'nın Antakya projesine biraz inceleme fırsatım oldu. Böyle bir yere kesinlikle bu tip bir proje yapılmamalıydı. Yapı tarihi eseri beslemiyor, tam tersi Tarihi eser yapıyı besliyor.


Aslında düşünmemiz gereken şey bu kim kimi besliyor, ben bu tip projelerde kendime bunu soruyorum.


Kim kimi besliyor?

Şimdi bu soru ile tekrar tüm örnekleri gözden geçirelim.

1- EAA projesinde kim kimi destekliyor.

Tarihi eser, hotel'i besliyor.

2- Efes'te olası bir AVM'de kim kimi destekliyor.

Tarihi eser, AVM'yi destekliyor.

3- Küçük, yıkık, harabe haldeki bir Sarnıç veya Tarihi yapının üstüne inşa edilmiş yapıda kim kimi destekliyor.

Yapı(Hotel veya Turistik açıdan yapılacak mekan), tarihi eseri destekler.


Herkesin görüşünü bekliyorum.

77 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page