Mimarlığa başlamak isteyen adayların, bilmesi gereken bazı konuların olduğu görüşündeyim. Bu yazımda, size kendi yaşadığım ve gözlemlediğim olaylardan bahsetmek isterim. Öncelikle üniversite sınavında mimarlık için gereken puanı elde etmiş veya elde etmek isteyen değerli adaylar, Sizlere, yeni mezun olan, yani günümüzün mimari eğitim koşullarına en yakın bir mimar adayı olarak tavsiyem şu dur ki, mimarlığı okumak isteyip istemediğinizi ve sizi bu bölümü okumaya teşvik eden şeyin ne olduğunu tam olarak bilmiyorsanız size, Mimarlığı seçme konusunu beş veya altı kere daha düşünmenizi tavsiye ederim. Geçmişte, yani ben birinci sınıftayken, etrafımdan şu şekilde duyumlar alıyordum, ''Mimarlığı sadece bir diploma sahibi olmak için seçtim'' veya ''seçebileceğim en iyi bölüm bu idi'' gibi, ne için orda olduğunu ve orada neler öğreneceğini, hatta bir mimarın temel işlerinin ne olduğunu bilmeyen bazı mimar adayları da aramızda yok değildi. Ve tabi ki bu adayların bir çoğu ilk yıllarında aramızdan ayrıldı ve eğitim hayatlarının yaklaşık bir yılı boşa gitti diyebiliriz.
Pekala mimarlığı okumak ve bu mesleği ileride yapmak için seçimimizi yaptık. Peki ya daha sonra bu bölümde bizi neler bekliyor olacak. Aslında bir çok mimar adayı ileride bu bölümde neler olacağını tam olarak bilemediği için bir çoğu, ilk dönemlerinde fazlasıyla afallar diyebilirim, ilk dönemi bir şekilde bitirdik ve artık küçük çaplı projelere girdik diyelim, önümüze bambaşka bir bilinmez çıkıyor olacak, size bu bilinmezi tarif etmeye çalışayım, projenizi yaparken o proje ile ilgili dönem boyunca bir yol izlersiniz ve dönemin sonunda elinizde bitmiş ve jüri üyelerinden geçmiş bir proje bulunması gerekir. Ancak bu proje yapma aşamasında size katkı sağlayan hocalarınızın ne dediği ve ne demek isteğini çok iyi anlamalısınız çünkü, proje ile ilk tanışmanızda size bir çok terim ve tarz yabancı gelecektir. Hocalarınızla, proje hakkındaki ilk görüşmenizde bütün konuyu ve revize durumlarını anladığınızı düşünürsünüz. Ancak bu durum çoğu zaman düşündüğünüz gibi olmaz, size burada anlatmaya çalıştığım bilinmez aslında, hocalarınızın projeniz ile ilgili kafasındaki düşünceleri ve sizden ne istediğidir.
Asıl konuyu biraz daha ileriye taşıyacak olursak, mimarlık eğitiminiz boyunca sizden istenecek bir çok tarz çizim, tasarım, proje, modelleme ve maket yapma gibi konular olacak. Ve az önce bahsettiğim projeyi anlama ve hocalarınızla bu proje hakkında daha derin ve daha profesyonelce konuşma beceriniz daha da gelişmiş olacak, dolayısıyla ilk zamanlar yaşadığınız o bilinmezlik korkusu sizi kısa bir süre sonra terk edecektir. Mimarlık okurken bu bölümün aslında sizden aldığı bir çok şey vardır, bunların başında ise zaman gelir. bir projeyi yapmak demek sizin saatlerinize, günlerinize ve zaman zaman da aylarınıza mâl olur. Bu nedenle zaman yönetiminde iyi olmanız gerekir, öte yandan bu süre boyunca proje, sizi bilgisayarın başına yahut kalemin kağıdın başına bağlar, bu da zaman zaman vücudunuzda ortopedik veya göz ile ilgili problemler doğurur. Ancak bütün bu anlattıklarımın ışığında öyle bir an var ki, mimarlığın sizden aldıklarını önemsemiyor ve size kattıklarına ve yaptığınız işlere odaklanmaya başlıyorsunuz. Çünkü proje aşamasında iken, o kağıt üzerindeki eskizin sonlara doğru nasıl bir hâl aldığını görmek Ve bunun yanı sıra bu aşamada iken aldığınız bilgiler sizi oldukça tatmin ediyor.
Sonuç olarak, mimarlığı seçme ve okuma sebebinizi tam olarak biliyor ve sizi buna teşvik eden etkenleri göz önünde bulunduruyorsanız, bu serüvenin size kattığı şeyleri benimseyip yolunuza devam edersiniz, fakat şu unutulmamalıdır ki bu yolculuk sürekli öğrenme ve sürekli kendini yeni şeylere ve konulara açık tutma yolculuğudur.