Üniversite hazırlık dönemlerimde öğretmenimiz bizlerden mesleğimizle alakalı birer konu belirlememizi ve bunu sınıfta sunmamızı istemişti. Psikolog bir ablanın iç mimar kardeşi olarak 'renklerin insanlar üzerindeki psikolojik etkilerini' araştırdım. Gerek ablamdan destek alarak gerekse makaleler ve dergiler karıştırarak araştırmamı tamamladım. Araştırmalarım sonucu fark ettim ki aslında iç mekan tasarımları psikolojimizi olumlu ve olumsuz yönde fazlası ile etkiliyor. Bu durumda en etkin rolü oynayan ise renkler. Şimdi sizlere renkler ve bizleri nasıl etkiledikleri hakkındaki bildiklerimi aktarmak isterim.
Farkında olmasak da bir mekana girdiğimiz anda ilgimizi en çok renkler çeker. Kimi zaman gözümüzü yorar kimi zaman ise ruhumuzu dinlendirir. Bu durum istemimiz dışında olsa da psikolojimizde dolaylı yoldan rol üstlenir. Her bir rengi ayrı ayrı ele alıp açıklamak gerekirse yemek sektörlerinin vazgeçilmezi olan 'kırmızı' ile başlangıcımızı yapabiliriz.
Kırmızı açlığı tetikleyici ve iştah açıcı bir özelliği olması sebebi iledir ki restoranlarda çok sık tercih edilir. Hatta yalnızca mekanlarda değil yemek sektörlerinin logolarında bile kırmızı rengi oldukça fazla görmek mümkündür. Evlerde ise tercih edildiği bölgelerde dinamizmi arttırarak canlı bir etki yaratır. Fakat fazla kullanımı baş ağrısı yaratabileceği sebebi ile çok önerilmez.
Beyaz renk kullanıldığı ortamlarda insanlara dinginlik ve huzur vermesi ile bilinir. Ruhu dinlendirir. Ayrıca ışığı en iyi yansıtan renkler arasındadır. Otel odalarının duvarlarında ağırlıklı olarak beyaz renk seçilmesinin temel sebebi aslında budur. Misafirlere huzurlu ve ferah bir mekan sunabilmek. Bunun yanı sıra beyaz, evlerde de oldukça sık tercih edilen bir renktir. Hem minimalist hem de dinlendirici bir etki yaratabildiği için bireyler beyaz rengi iç mekanlarda kullanmaktan çekinmezler.
Mavi de tıpkı beyaz renk gibi dinginlik ve huzur verir. Her ne kadar bu hissiyat mavinin tonlarına göre değişkenlik gösterse de özellikle açık mavi ve türevleri mekanlarda oldukça dinlendirici bir etki yaratır. Açık tonlarının aksine mavinin koyu tonları insanlarda melankolik bir etki yarattığı için tercihinden kaçınılır. Yemek alanlarında ise iştah kapatıcı etkisi olduğu bilinir. Bu sebeple yemek alanları için kullanılması gereken en son renk mavi olmalıdır diyebiliriz.
Yeşil renk insanlara doğayı çağrıştırır. Bu sebeple huzur verici etkisi ile bilinir. Genellikle ahşap dokular ile kullanımı yaygındır. Bunun temel sebebi mekana tam anlamı ile orman hissiyatını dolayısı ile de huzuru verebilmeyi sağlamaktır. Evlerde,yeşilin antre bölümlerinde kullanımı daha sık görülür. Kimi bireyler yatak odalarında da dinginlik yaşamak istediği için yeşili tercih ederler.
Turuncu renk de tıpkı kırmızı gibi iştah açıcı özelliği ile bilinir. Mutfaklarda veya restoran dekorasyonlarında kullanımı oldukça yaygındır. Bunun yanı sıra insanlarda canlılığı ve dinamizmi arttırarak neşe verir. Kaygıyı azaltır, enerjiyi çoğaltır. Üstelik evlerde yeteri dozda kullanımı mekanlara genişlik hissiyatını da yansıtır. Ebeveynler bu rengi genellikle çocuk odalarında kullanmayı tercih ederler. Fakat evin diğer alanlarında yoğun kullanımı önerilmez. Özellikle çalışma odalarınızda veya kütüphanelerinizde bu renkten olabildiğince uzak durmalısınız.
