Yazı Vitrivius’un Mimarlık Üzerine kitabından alıntıdır. Kitabı satın almak isterseniz yazının sonunda Link paylaşacağım
1- Müstahkem şehirler inşaasında şu hususlar esastır: En başta sağlık koşullarına en uygun bölgenin seçimi. Bu bölge yüksek bir yerde olacaktır; ne sisi ne buzu olacaktır; iklimide ne sıcak ne soğuk, ılıman olacaktır; dahası mümkünse bataklıklı havalilerden kaçınılacaktır, çünkü güneş doğarken sabah meltemleri şehre estiğinde, buna aniden bastıran sisler eklendiğinde, bu sislere bir de bataklıkta yaşayan canlıların zehirli soluğu karışıp rüzgarlarla şehir sakinlerinin bedenlerine üflediğinde o yeri hastalıklı kılacaktır.
Sonra şehir deniz kıyısında olup güneye ya da batıya bakıyorsa, bu hiç sağlıklı olmaz; çünkü yazın güneyin havası daha güneş doğarken ısınır. öğleyin ateş gibi olur; batıya bakan konumsa güneş doğduktan sonra ısınmaya başlar, öğleyin sıcak olur, akşamleyin kaynar.
2- İşte bu sıcak ve soğuk değişimleri, böyle yerlerde yaşayan insanların bünyesine zarar verir. Aynı durum eşyalardada gözlemlenebilir Hiçkimse üstü açık şarap mahzenlerinin güneyden ya da batıdan ışık almasını istemez mesela, kuzeyden ışık alsın ister; çünkü bu yön hiçbir zaman söz konusu ısı değişimlerine maruz kalmaz, ısısı her zaman sabittir, değişmez. Ambarlarda öyledir; cephesi güneşe bakın ambarlarda ürün çabuk bozulur, güneş almayan bir yerde muhafaza edilmeyen balıklar, meyveler de uzun süre dayanmaz.
3- Çünkü kesin kuraldır, ısı ne zaman şeylerin direncini kırsa, alev alev buharıyla doğal nemlerini emip yok etse, onları ayrıştırır, ateşiyle yumuşatıp pörsütür. Bunu demirde bile görebiliriz; çünkü demirin yapısı sert olsada, ocaklarda yanan ateşin harıyla kızdırıldığında öyle yumuşar ki, işlendiğinde her türlü şekle kolayca girer; ama öyle yumuşak ve hala sıcakken soğuk suya daldırıldığında tekrar soğur, sertleşir ve eski halini alır.
4- Bunun böyle olduğunu, sadece hastalıklı yerlerde değil, sağlıklı yerlerde bile bütün bünyelerin yazın sıcağında cansızlaşmasından, kışınsa en hastalıklı bölgelerin bile serin havanın verdiği dirençle daha sağlıklı hale gelmesinden de anlayabiliriz. Aynı şekilde soğuk ülkelerden sıcak ülkelere gidenler, dayanamaz, mahvolurlar; oysa sıcak yerlerden kuzeyin soğuk ülkelerine gidenler, bu değişimden etkilenmedikleri gibi daha da güçlenirler.
5- İşte bu yüzden şehirler kurarken insanların sıcak rüzgarların hışımına uğrayabilecekleri yerlerden sakınmamız gerektiği aşikar. Çünkü bütün bedenler, Yunanların stoikheia dedikleri temel unsurlardan, yani ateş, su, toprak ve havadan müteşekkildir; dahası türlerine göre dünyadaki tüm canlıların nitelikleri bu unsurların doğal ölçüde karışımlarıyla şekillenir.
Yazının devamı gelecek...
Kitabı aşağıdaki amazon linkinden satın alabilirsiniz
Comments